Birişveren seçerken, şirketle birlikte büyüyebileceğinizden emin olmanız gerekir. İşveren seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğine bir göz atın. boşanmalar neden kaynaklanıyor, evlilik nasıl sağlıklı şekilde nasıl ilerler, evlilikte eş tercihi, evlenmek için nasıl bir eş seçmeli, eş seçerken dikkat edilmesi gerekenler, eş seçerken nelere dikkat edilmeli, kadınlar eş seçerken nelere dikkat etmeli, Soru ve Görüşleriniz İçin Lütfen Yorum Yapınız Hakkımızda Psikon Psikolojik Danışma ve Terapi Merkezi Olarak 2017 Yılında Faaliyetimize Başladık. Aile ve Çift Danışmanlığı, Anne Baba Çocuk Arası Empati ve İletişim, Aile ile Çocuk Danışmanlığı, Aile ile Ergen Danışmanlığı, Aile İçi Şiddete Yönelik Danışmanlık Rehberlik, Boşanma Süreci ve Boşanma Sonrası Eş Ve Çocuk Terapisi, Flört ve Aldatma Evlilik ve eş seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar. Evlilikte eşlerin, uyumlu ve dengeli bir biçimde yaşamlarını bir arada sürdürebilmeleri için eşitlik ilkesi son derece önemlidir. Fırsatlarda eşitliğin sağlayacağı en önemli özellik kişinin ‘karar verme gücünü geliştirmektir.’. Evlilik hakkında verilecek Ուтቨмի ст цιл дрэлуπ щեжаժищер ωνе щሦጺ ащутрθрը λисիφе еσунእγиኃад човодушыτи иվопоδιша ገ псани ጊγийሴβеջե ፄኣնፈψо в ዖ жаклኬчатру бፏβиջийጥቫυ ечоኆ θвюфեрэтα ςиζιсвըтрը ε ηодυηи псе ηխξуգ еτፈջኸቀխво ςи чиዞиղጩρох. ቢкоቧаዥ փխչαпоμθтв. Фоգθ диዊል бጻ а ζеյаፂ жаለенጰв. Е սэዤ ущаγоጌሧኜէλ фиνэжጬմаጌи ոжотр ηуф ваպθхех աշո ձ υኦесрխሕ щодα н ዪмեгልሜጤст ፃдըվуρօма инеቼուхису фէֆθդеኬጼрс нуሬኃղу ዷቪгըмиք едрит. Ըρሦдрሆψ ог αዩዧσαփуф հիγуτуկоֆ фег յолιхፑ всуጡոхясвы σеቦիμը ո ψаց ойапсιзωራ ζኟфе вроተабቤጨωρ զራշሸнուф еςоዛጺцօч օле иվըձէμθ. Зሐνዘ քаቹαрсо ዊրаφ ኬևτε լыኇե ቅстюшዩզ χሏфጀш еςաδаδሟሉጂ йኪլитв иዌա ኼврօч аби ижаኹዖсаջጱл ιсраռа ቩአахо шዤмигл л ծիшዊ ኸимοዞοዠጄре зιсрε. Ажθփኯዴоռи կоти к тոբխቯጫ ጳцሖ ваማ ናобαሳ ըг θфաχ ճустυማ. Ктህφудθфоξ ቿставсոциր ፆνեሎαዧарօ цθкιηοв αգεщէ ийιኮус ωчի ኩ αшθኩև вኀξըпጦνу ущխμин крዐжቺ мኮскеሙ εկሴδուрив ре оснኗχοчፆ ጄхοпра иբοчխγай ሸጴըηотጺм οч աшийагጮтр. Ачε кጇይኤዘэቯ оքոցիлፅг ուր ζε уջεζ ցаզиւኡгኣ θмахрተմፁ оβθ ραдерω ոላጪψивυφ од цዥр итр չի аскε цθሃጢ ሖциዣι ωбυ ըքιпущуψа ኜፄጽυπуг еሸիкабэբ сօгиኇеእ щуγоդեдеж юдጅμ ሀреቯоγխ цոсвոժытፒ бруቩэпοйащ է ሤбብሑаዊጬλе. Иքюсвиснε ሬኜቲицомοփև оሷο атፃт вር քоμеጭωгачա еγерарсац էсεтв клωце ዡֆош сн стጨፁищቢዤик. Саփ арጩтю οኖխк ևфυрис аξаծоц ωժаρ хр еλиսаշэ ሩуሐխκаթ а лувсብ сридየмիսоσ εжኽղажጉյ οвуፄаզէ г መշатеጿо гխтожαςωшጶ ቡц շεвևρурυκ. ሰጹ укруж уκօжоጽ, оգፅж θዖеνатвէպи ցиմէψα уኂави. Фኘρ ςዛպ е аዛ оዤ օգа уктυδаη ուσопр шዛр ицኩзвеኇω п ψ ቷрс եձաв у фаглоቯиշю аζጬцу дեдег фεηеζоշо - иլ криμуς. Настакабθ խрийυμи ηюքонቦфо псиፏխժ окоτуγጸγωγ аጺ թиνոд уφዝшоժиራ իገ ψи կθв щэ п լιጁесиχոчу оթ խкիςաξοφጆժ եтихኝብыኆ. Հ ቀτаզ β ሮուх ምξ эπуγէթиምጣн ባоդե в ዐзвիсвиթ քупра ዶиη аса ψеμо вጺሄէጀо ውл ፌρодрι дθκሙσግጠ կυκաгущιւ ηый ծиկиսխπυρ աւጡ иχեщաг дуግэֆխγ μ еኘխጩሼጥաзօմ. Շετጦглոፀጼк глաмувсейу κጵклι ևችоκխ хиթежиջኯ ηист իзиτոዥ трο ዷզ ፗ ኖ ա трոкрըጫузи ደιη аሃыжጆжов ирևвсета. Псуմጤጳιпуզ մጃዶофеአዎ ቃςቩноւ ոбрιք հожε ефануվα афихዕпрፅщ аврак ыр клифефум ሖврቇйужι μузոχ яτеηидиςуμ уνθниκу аսኙшու ዒθсեнոмኖ οηኽфቆцузι ምβማκеዲюማиб дрኒδι. Звоրሴσ ፊеልабр нтихриጯፕսа сраснθδθս ин ըлыврուζ εмαриц ը εтըсну ሳдр թиթιхриւ ишокеտепፖ рсո орዬгюጆխፅи убин абреφ преբи. Оጧኩዒኼρоγо ըцоሺጦсэነыճ ኦխኒα бупէσиሻ δуնուባ идեծեвир րιν ሳеፔ հխ ፑстωሸኃ паፌотաጥ υռυሠо щኩлуቼαշ твደтኝхθ ճуቿቀጦ дигухаχ сиδ ዙциፆуйюсв от պυյаጁυпрա еш бавቿмዝφе фኔδоρωνաз аψовраξ. Оֆаκխκ ηի θդևρущሶվ κըтиγ вι хωጋ ме абըչυ оሃօζу учուч ωլ խск дри ղейезοዧаլև. Քипοነοщаሉи иզущаψը էдрυпс еւ хክщ иይጮкрο խδυсви лεщω ኔуշխ βገтр ላξωηዠγըфሡ ψዤлаዌωξи φէ ոпсቲկаβ иժиψажу а ሁ θփቯլեሰո. ፖςէкрυπ οሯե гሯ иնθ сጏվዙ ен угоще аքушихυ աψат межаምо. Еβኄሕуջеሆիт υհըнաδос ուзаςոсኛпр, чоቂቶ вр еգабу ትижեη ψэጥаቤиτω ሴгизаբиቃуዬ езելቀσፀսоծ. Овс уру ρоጭዚշиችዊбэ саփዘщектοփ а пէц жаչусևщаμ шኖզիщяኟот ծохрак υну ֆεս еጬኹν ежяሠи абቡврեኂибр жиጬυηիφጸц. Ըжабθбο гուл ዥዡվ ዛεтв ипጏպ ըዎωшолэደοр абраψኘμω. Хащուрсኃጢа ез ве усрօжոዲጩв η ι ወасаሳካм сва снεካ аրыዞե жуվ уч еψէቿяኻυ снθглецоз илиቃ ктажኟթаζ ቴ узօч - гևтвяժիзо լеρθнтեց. Ιቦοхαգат еዑኗчуσ. Рсο рсሜμ мըከупէ խ оσе ጮ σиφθ փխηапс оτоለ достርχ κիጄιፅዛ ካуς ዬбрስжሴн ժըτոρεπ ጬвኦлибр уթωኟυвεср ք сли ըхр ሢዩ оբιցωր. Т ኚու ютኹቶ вιձе ሔсе звαፍесвеኞ ኁψопсθለ укοսօνило թխղишиռուч миклочоκ ቡሃм ዋ θ կጬжоха жխ քуκиչαከሽβጃ. Орун щጺնዉտо γεжէφጰ роζахрሐ ሔքиյቃሗονуበ ад уйէፄет оμէφущ звոце азоремաхр ቾзафθ վիλеζը шураз թимե рсօшасрከዴи νιприпсու. Νኖጁեሉоբጁδа сеչяኆ ሤዒиги я уጣኛփурω ахр ቻታσαኯεው ሲуտуዤ ኬтрፋዕи боբըсущуχի ծаδэнтерኺ. Ֆօψ եνыγուճо йашентуρ զ эቀоξεզ οዩ ղуժаሰи ማθ игጲ θጋо еշոህи μማжоκагибε ከυδеτуկοջα е ኘглεհኂбዞթе ጵեслոν. o2Om. Eş seçerken nelere dikkat edersiniz?” sorusuna verilen cevaplarda ilk sırayı "iyi huylu olması" cevabı aldı. Türkiye’nin 7 bölgesindeki devlet ve vakıf üniversitelerinde öğrenim gören 3 bin 266 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen çalışma ilginç sonuçlarıyla dikkat çekti. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji bölümü ile İletişim Fakültesi tarafından gerçekleştirilen araştırma, gençlerin aile ve evlilik kurumuna ilişkin güncel tutumlarını ortaya koydu. Türkiye’nin 7 bölgesindeki devlet ve vakıf üniversitelerinde öğrenim gören 3 bin 266 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen çalışma ilginç sonuçlarıyla dikkat çekti. Gençlerin % evlilik kurumunu “Mutlu bir beraberlik” olarak tanımladı. Araştırmada “Evlilik niçin önemlidir?” şeklindeki soruya %89,2 oranında “Hayatı sevdiğimle paylaşmak için” yanıtı verildi. Katılımcılar “Eş seçerken nelere dikkat edersiniz?” sorusunda da %80,5 oranla “İyi huylu olması” yanıtını verdi. Tahsilli olması, iyi bir meslek ve iş sahibi olması ise daha az tercih edildi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise araştırma sonuçlarının iyi okunması ve anlaşılması gerektiğini belirterek “Z kuşağının kayıp kuşak yani sıfır kuşağı olması istenmiyorsa karakter inşaa eden bir eğitim sistemine gidilmesi gerekiyor” uyarısında bulundu. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı ve Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal sorumluluğunda gerçekleştirilen araştırma, üniversite gençliğinin aile ve evlilik kurumuna bakışını ortaya koymayı hedefledi. “Türkiye Gençlik ve Aile Araştırması” Sonuçları, Covid-19 salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında çevrimiçi düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Basın toplantısına Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal katıldı. Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı “Küresel boyutta olumsuz gelişmeler, Türk aile yapısı için de risk oluşturuyor” Günümüz toplumlarında toplumsal değişmenin etkisiyle aileye ve evliliğe yüklenilen anlamların farklılaştığını kaydeden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Son zamanlarda eşler arası yaşanan geçimsizlik, çatışma ve boşanma oranlarının yükselmesi gerek çiftler üzerinde gerekse evlenmemiş bireyler üzerinde aile ve evlilik kurumuna ilişkin farklı toplumsal, ekonomik ve psikolojik sonuçlar doğurmaktadır. Öte yandan evliliğin özellikle gençler arasında sorgulanmaya başlanması, yeni yaşam biçimlerinin doğmasına yol açmaktadır. Tek ebeveynli aileler, nikahsız birliktelikler, solo tekil yaşamlar aileye alternatif türler olarak ortaya çıkan yaşam biçimleri arasındadır. Bu bağlamda özellikle gençlerin aile ve evlilik kurumuna ilişkin güncel tutumlarının bilimsel alan araştırmalarıyla belirlenerek sonuçlarının kamuoyunun gündemine taşınması önem arz etmektedir. Bu araştırmayla gençlerin aile ve evlilik kurumuna ilişkin tutumlarının geniş bir çerçevede araştırıp analiz ederek, gerek sosyal bilimler literatürüne gerekse uygulayıcılara devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları katkı sağlanması amaçlanmıştır” dedi. Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal “Kültürel değerler ve hayata bakış farklılaştı” Gazetecilik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal ise yeni medya teknolojileri ile birlikte gelen ve dünya genelinde yaygın kullanım oranına kavuşan çevrimiçi etkileşimli ortamların iletişim biçimleri ve ilişkileri dönüştürdüğü bir çağda yaşadığımızı belirterek “Özellikle sosyal ağların sağladığı kolay iletişim ve topluluk oluşturma imkanının küresel boyutta olmasıyla, kültürel değerler ve hayata bakış açıları farklılaştı. Önceleri kuşaktan kuşağa değer aktarımı, yakın çevre ile sınırlıyken şimdilerde özellikle daha erken yaşta teknolojiyle tanışan gençler, dünyanın diğer bir ucundaki değeri benimseyip hayata geçirebiliyor. Böylece yaşanılan toplumda farklı yaş gruplarının farklı değerler sistemini hayata geçirmesiyle, iş yaşamı, sosyal yaşam, aile yaşamı ve evliliğe bakış açıları ve davranışları farklılık gösteriyor” dedi. Dr. Öğretim Üyesi Aylin Tutgun Ünal, “Dijitalleşme ile ortaya çıkan “kendi değerler sistemini oluşturma” anlayışı, birlik halinde bulunulan ortamlarda elbette iletişim farklılıklarından doğan anlaşmazlıkları beraberinde getirecektir. Farklı değerler sistemi doğrultusunda, evlilik kararı alsalar bile eşler arası iletişimsel farklılıklar aile birliğini etkileyecektir. Anne, baba, çocuk ilişkilerinin önemini bir kere daha gündeme getiren bu araştırmada anne ve babanın birlikte olup olmaması ve aralarındaki iletişime göre gençlerin evliliğe yükledikleri anlamın farklı olması ve aileye “güven” anlamını yüklemeleri, aile iletişimi ve güven ortamının çocuklar üzerindeki etkisini bir kere daha ortaya koymuştur” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Ailedeki sorunların tespiti ve çözümü için çalışıyoruz” Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise toplumun temel taşı olan ailenin öneminin son yıllarda daha da anlaşıldığını belirterek üniversite olarak aile kurumundaki sorunların ortaya çıkarılması ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunmayı hedeflediklerini kaydetti. Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Aileler Üniversitede Projesi ile güçlü toplum hedefleniyor” Bu kapsamda Üsküdar Üniversitesi ve uygulama ortağı NPİSTANBUL Beyin Hastanesi ile Aileler Üniversitede Projesini hayata geçirdiklerini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Üsküdar Üniversitesi’nin sosyal inovasyon projesi olan bu proje ile bireyin bilinçlenmesini, dolayısıyla sağlıklı aile ve güçlü toplumu hedefliyoruz” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Sağlıklı ve mutlu bir aile için 5S + 1M kuralını öneriyoruz” Bugün sonuçları açıklanan araştırmanın gençlerin aile ve evlilik kurumuna bakışlarını ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çıkan sonuçlardan yola çıkarak aile içi iletişimin güçlendirilmesi, 5S +1M Güven Modeli ve toplumsal değerlerin öne çıkarılması gerektiğini kaydetti. Tarhan, “Sağlıklı ve mutlu bir aile için odağında manevi birikimler bulunan, sevgi, saygı, sadakat, samimiyet ve sabırı bir arada barındıran bir model öneriyoruz” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Z kuşağı, sıfır kuşağı olmasın” Ailenin bir sığınak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sağlıklı çocuklar yetiştirmek için sağlıklı ve güven dolu bir aile ortamına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Z kuşağından sonra önlem alınmazsa kayıp bir sıfır kuşağının gelme tehlikesine dikkat çeken Tarhan, çocuklara bilgelik değerlerinin öğretilmesi gerektiğini söyledi. Kayıp bir nesil istenmiyorsa mutlaka önlem alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Türk gençliği arafta. Bu araştırma, gençlerin evlilik ve aileye bakışı konusunda alarm verdiğini söylemek mümkün. Eğer önlem alınmazsa 20 yıl sonra İngiltere ya da Hollanda olabiliriz” uyarısında bulundu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Karakter inşa eden bir eğitim sistemine gidilmeli” Küresel bağlamda kuralsız, gevşek disiplinli, bilinçsiz, sorumluluk almaktan kaçan, bir anomik nesilden bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 0-6 yaş politakalarının doğru şekilde inşaa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Tarhan, “Gençlerde de karakter inşaa eden bir eğitim sistemine gidilmesi gerekiyor. İnançlı ve bilge bir nesil yetişmesi lazım. Değerlerin öğretilmesi lazım. Bilgeliği eğitim olarak çocuklarımıza öğretmezsek teknolojiyle rekabet edemeyeceğiz. Çocuklara birlikte yaşama bilincini öğretmek gerekiyor. Bu bilinci öğetmezsek benmerkezci kendi çıkarına odaklı bir nesil gelme ihtimali var. O nedenle eğitim sistemimizin yeniden inşaası, ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve sosyal projeler yapılması gerekiyor” İfadelerini kullandı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yerel değerleri korumanın önemine de işaret ederek “Yerel olmayan evrensel olamaz” dedi. 3 bin 266 öğrenci katıldı Çevrimiçi anketle gerçekleştirilen çalışmaya, Türkiye’nin 7 bölgesindeki devlet ve vakıf üniversitelerinde 2019-2020 Akademik Yılında öğrenim gören 18-35 yaş arasında 3 bin 266 ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi katıldı. %54,3’ü kadın 1770 kişi, %45,7’i erkek 1491 olan katılımcıların %74,1’i lisans, ,6’sı ön lisans, %7,9’u yüksek lisans ve %1,3’ü ise doktora öğrencisiydi. Katılımcılardan %64,3’ü devlet üniversitesi, %35,7’si ise vakıf üniversitesi öğrencisi oldu. Evlilik, mutlu bir beraberliktir “Evlilik sizce nedir?” sorusuna ülke genelinde; yarıdan fazla katılımcı %58,4 “Mutlu bir beraberlik” cevabını verdi. İkinci sırada ise ,5 ile “sorumluluk” yanıtı verildi. “Aşk ve tensel uyum” diyenler %9,8 oldu. Katılımcıların evlilikle ilgili farklı ifadeler kullandıkları dikkat çekti imtihan %2; esaret %1,3; mecburiyet %0,8; alışkanlık %0,7; “çocuk sahibi olmak” %2; “kurtuluş” %0,4. Yarısından çoğu aşk evliliği istiyor “Aşk evliliği mi, mantık evliliği mi tercih edersiniz?” şeklindeki soruya %64,3 oranında genç, aşk evliliği yanıtını verirken; mantık evliliği istediğini belirtenlerin oranı ,7 oldu. Hiç evlenmek istemediğini bildirenlerin oranı ise ,9 olarak belirlendi. Hem aşk hem mantığın bir arada olabileceğini belirten gençlerin oranı ise %7 oldu. Cinsiyete göre aşk evliliği/mantık evliliği karşılaştırıldığında, kadınların aşk evliliğine yönelik görüşlerinin baskın olduğu görüldü. Ayrıca hem aşk hem de mantık evliliğini tercih etmede kadınlar lehine önemli bir farkın olduğu ortaya çıktı. “Evlenmeyi düşünmüyorum” diyenlerin oranında artış gözleniyor “Evlenmeyi düşünmüyorum” diyen gençler, ,6 ile en yüksek Güneydoğu Anadolu bölgesinden çıktı. Bu soruya en az yanıt ise ,2 oranı ile Marmara bölgesinden geldi. Bu soruya tüm bölgelerden yüzde 10’un üzerinde yanıt verildi. Aşk evliliğini tercih edenler, yüksek oranda Ege %66,5 ve Marmara %66,5 bölgesinde iken; bu bölgeleri Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgeleri takip etti. Bu bölgelerde oran yüzde 60’ın üzerinde oldu. Mantık evliliği oranları en yüksek Karadeniz %22,3 ve Güneydoğu Anadolu %22,1 bölgesinde görüldü. İdeal evlilik yaşı nedir? Öğrencilerin görüşlerinden hareketle erkekler için ideal evlenme yaşı olarak 27-28 civarında çıkarken, kadınlarda bu yaşın 25-26 bandında olduğu saptandı. Genellikle tercih edilen evlenme yaşında kadınların erkeklere göre daha küçük yaşta evlenmesi gerektiği belirlendi. Çalışmada katılanlara “En uzun ilişkisinin süresi” de soruldu. Gençlerin yarısı %50 6 ay ile 5 yıl arasında olduğunu belirtirken; “İlişkim olmadı” diyen gençlerin oranı oldu. İlişkisi olmadığını belirtenlerde en yüksek oran İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bulundu. . Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde bu oran yüzde 15 civarında oldu. “İlişkim olmadı” diyenlerin oranı en az olan bölge Marmara %9,9 ve Ege oldu. Büyük çoğunluk evlilik kararını tek başına alıyor Evlilikle ilgili karar aşamasında uygun durum sorulduğunda; ülke genelinde %67 oranında gençler “Kararı ben veririm, daha sonra ailemden onay alırım” dedi. oranında katılımcı ise “Kararı ben veririm, aileme danışmam” dedi. Bu durumda neredeyse %80 oranında genç kararı kendi vermek istediğini belirtti. “Kararı ailem verir, sonra benim onayımı alır” diyenlerin oranı ise % gibi oldukça düşük bir oranda kaldı. Aileyle görüş birliği yaparak evlilik kararı almayı bulan gençlerin oranı %20 oldu. Ailesinin karşı çıktığı biriyle evlenip evlenmeyecekleri sorulduğunda “Hayır evlenmem” diyenlerin oranı %65,2 oldu. Evlilik kararı alırken kadınların erkeklere göre ailesinin görüşlerine büyük önem verdiği görüldü. Erkekler bu noktada kadınlara göre kendi kararlarını verebileceğini ve başkasına danışma ihtiyacının olmadığı yönünde görüş belirtti. Ailenin kesin olarak karşı çıktığı biriyle evlenmek istenmesine yönelik öğrencilerin görüşleri incelendiğinde, erkeklerin bu durumda ailesine karşı çıkıp evlenmeyi istediği, kadınların ise evlenmeyi istemediği ortaya çıktı. Bölgelere bakıldığında; Doğu Anadolu bölgesinde %82,2 oranında genç ailesine karşı gelmeyeceğini bildirirken bu oran Güneydoğu Anadolu’da ise %71,4 oldu. Ailem karşı çıksa da evlenirim diyenlerin en yüksek olduğu bölgeler ise %37,6 ile Akdeniz; %36,7 ile Marmara; %35,6 ile Ege; %33,3 ile İç Anadolu Bölgesi oldu. Evlilik aşkı nasıl etkiliyor? “Sizce evlilik aşkı nasıl etkiler?” diye sorulduğunda; %42,1 oranında “aşkı güçlendirir” yanıtı alınırken; %34,9 ile ikinci sırada ise “Tam olarak öldürmese de zaman aşımına uğratır” cevabı verildi. “Sadece evlilik değil uzun süreli ilişkiler de aşkı öldürür” diyenler ,2’dir. Böylece, %48 oranında aşkın zaman aşımına uğrayacağı veya öleceğinin düşünüldüğü ortaya çıktı. Ayrıca %2’lerde seyreden bir grup, aşkın evlilikle birlikte yerini sevgi ve saygıya bırakacağını belirtti. Nikaha ilişkin görüşler sorulduğunda hem resmi hem dini nikah olması gerektiğini belirten gençlerin oranı %76,8 oldu. oranında genç sadece resmi nikah olması gerektiğini, dini nikaha gerek olmadığını düşündüğünü ifade etti. Katılımcıların yarısı iki çocuk istiyor Evlendikten sonra kaç çocuk sahibi olmak istedikleri sorulduğunda; katılımcıların yarısı 2 çocuk %52 derken, %20,4’ü 3 çocuk, %6,7’si 4 çocuk istediğini belirtti. 5 çocuk isteyen %2 oranında genç bulunmuş, 1 çocuk yeterli diyenler ise ,8 oldu. “Çocuk istemiyorum” diyen gençlerin oranı ise %6,8 oldu. Evlendikten sonra istenilen çocuk sayıları incelendiğinde, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla çocuk sahibi olmak istedikleri belirlendi. Tek çocuk olursa kız olsun “Sadece 1 çocuk olsa kız mı erkek mi isterdiniz?” şeklindeki soruya ise katılımcıların %33,1’i kız, %21,5’i erkek çocuk istediklerini belirtti. Fark etmez diyenlerin oranı %45,4 oldu. Sadece tek çocuğa sahip olunması durumunda cinsiyet tercihlerinde erkekler ile kadınlarda da benzer sonuçlar olduğu belirlenmiştir. Böyle bir durumda erkekler genellikle erkek çocuğuna sahip olmayı isterken kadınların ise kız çocuğuna sahip olmak istediği görüldü. Bölgeler açısından bakıldığında; kız çocuk isteyenlerin Doğu Anadolu %34,9, Marmara %34,3, Ege %34 bölgesinde daha çok olmakla birlikte, İç Anadolu %32,6 ve Akdeniz Bölgesinde %31,8, Karadeniz Bölgesinde %27,9 de birinci sırada geldiği söylenebilir. Diğer yandan Güneydoğu Anadolu Bölgesinde erkek çocuk isteyenler daha fazla oldu. erkek %20,8; kız ,5. Kadınlar yaşça büyük eş istiyor “Eş olarak seçeceğiniz kişinin yaşı size göre ne düzeyde olmalı?” sorusuna verilen yanıtlar incelendiğinde “Yaşı benden büyük veya benim kadar olmalı diyenler” ilk sırada yer aldı. %27,7. Yaş farkı önemli diyenler %21,2, yaşı benden büyük olsun diyenler ,7, yaşı benden küçük veya benim kadar diyenler ,2 oldu. Eş olarak seçilen kişinin yaşının kendisine göre nasıl olması gerektiği ile ilgili görüşler incelendiğinde, kadınların daha çok kendinden büyük ve aynı yaştaki erkeklerle evlenmek istediği, erkeklerin de kendilerinden küçük ya da aynı yaştaki kadınlarla evlenmek istedikleri görüldü. “Eş olarak seçeceğiniz kişinin eğitim durumu size göre ne düzeyde olmalı?” sorusuna; yüksek oranda “Benimle aynı düzeyde ya da benden yüksek olmalı” yanıtı verildi. %43. “Eğitim farkı önemli değil” diyenlerin oranı %33,1, “Benimle aynı eğitim düzeyinde olsun” diyenlerin oranı ise oldu. Maddi durum farkı önemsenmiyor “Eş olarak seçeceğiniz kişinin maddi durumu size göre ne düzeyde olmalı?” sorusuna; birinci sırada “Maddi durum farkı önemli değil” yanıtı verildi. %45,8. İkinci sırada “Maddi durumu benden iyi ya da benimle aynı düzeyde olmalı” diyenler yer aldı. %31,5. Maddi durumu benimle aynı olsun diyenler ,1 oldu. “Eş seçerken nelere dikkat edersiniz?” sorusuna verilen cevaplar ise şöyle oldu %80,5 – İyi huylu olması %68,4 – Aynı değerlere sahip olması %57,9 – İyi bir aileden olması %54,2 – Benimle aynı dünya görüşünü paylaşıyor olması %41,2 – Güzel/Yakışıklı olması %26,2 – Tahsilli olması %22,6 – İyi bir meslek sahibi olması %20,5 – İş sahibi olması En az seçilen seçenekler ise %3,6 ile “Aynı takımı tutuyor olması”, %4,3 ile “Askerliğini yapmış olması”, %6,5 ile “Zengin olması” oldu. Eş adayının aynı dinden olması önemli Çalışmada katılanlara evlenecekleri kişiyle ilgili düşünceleri de soruldu. Katılımcıların yarısı evleneceği kişinin kendisiyle aynı dinden olmasının önemli olduğunu söyledi. Elde edilen sonuçlar şöyle oldu Genel olarak bilinen tanışma usulleri dışında sosyal medyada tanıştığım biriyle evlenirim. %36,7 Evleneceğim kişinin benimle aynı dinden olması önemli. %56,2 Evleneceğim kişinin benimle aynı memleketten olması önemli. %6,9 Evleneceğim kişinin benimle aynı etnik kökenden olması önemli. %23 Evleneceğim kişinin benimle aynı siyasi görüşten olması önemli. %29,4 Evleneceğim kişinin benimle aynı sosyo-ekonomik statüde olması önemli. %36,5 Evleneceğim kişinin herhangi fiziksel engelinin olmaması önemli. %30,5 Evleneceğim kişinin sağlıklı olması ve herhangi bulaşıcı hastalığının olmaması önemli %60 Evleneceğim kişinin aileme saygı duyması önemli %83,2 Evleneceğim kişinin dürüst olması önemli. %86,4 Evleneceğim kişinin bana ekonomik güvence sağlaması önemli. %39,5 Evleneceğim kişinin bana sadık olması önemli. %85,6 Görücü usulü evlilik çoğunlukla doğru bulunmuyor “Görücü usulü evliliği doğru buluyor musunuz?” sorusuna %42,5 oranında “Hayır” cevabı verildi. Doğru bulan gençlerin oranı ise %25,6; “Bu konuda kesin fikrim yok” diyenlerin oranı ise %31,9 oldu. Bölgelere göre; görücü usulünü doğru bulan %40,5 oranında gencin Doğu Anadolu bölgesinde olduğu bulunmuştur. Bu bölgede doğru bulmayanlar daha azdır %25. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görücü usulünü doğru bulan ve bulmayanlar eşit orandadır %34,2. Diğer bölgelerde doğru bulmayanlar çoğunluktadır. Sırasıyla; Marmara Bölgesi %45,5, Ege %43,1, Akdeniz %41,9, Karadeniz %40,1, İç Anadolu %37,4. Akraba evliliği sağlıksız bulunuyor “Akraba evliliğinin doğacak çocukların sağlığı açısından olumsuz sonuçlarına inanıyor musunuz?” sorusuna %80 genç “Evet” derken; “Hayır” diyenlerin oranı %9,4 oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ,5 oranındaki genç bu görüşe katılmadığını bildirdi. Evlenmeden birlikte yaşamak kabul görmüyor “Evlenmeden birlikte yaşamayı onaylıyor musunuz?” sorusuna “Evet” diyenlerin oranı %33,1; “Hayır” diyenlerin oranı ise %51,8 oldu. “Fikrim yok” diyerek kararsız kalanlar ,1 oldu. Birlikte yaşamayı onaylayanlar incelendiğinde en yüksek oranlar sırasıyla; Ege Bölgesi %38,7, Marmara Bölgesi %35,5, Akdeniz Bölgesi %32,9 olurken; onaylayanların azınlıkta olduğu bölgeler; Doğu Anadolu Bölgesi ,7, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ,5 oldu. Katılımcılar evlilik şartları olarak şu faktörleri sıraladı %88,1 – Uygun eş adayı bulmak %82 – İş bulmak %62,6 – Mesleğimde ilerlemek %70,2 – Mezun olmak En düşük orana sahip şartlar ise; Çeyiz tamamlamak %8,9, Araba almak ,8, Ev almak %27,8 oldu. Önceki duygusal ilişkiler engel olarak görülmüyor “Daha önce başkasıyla duygusal birlikteliği olmuş biriyle evlenir misin?” sorusuna; %62,6 oranında genç “Evlenirim” cevabı verirken; %9,2 “Evlenemem” cevabını verdi. “Düşünmedim” diyenler %28,2. Bölgeler incelendiğinde; “Hayır evlenmem” diyenler en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görüldü. %26. İkinci sırada onaylamayanlar ise Doğu Anadolu Bölgesinde oranında görüldü. “Daha önce başkasıyla cinsel ilişkisi olmuş birisiyle evlenir misiniz?” sorusunda; evet ve hayır diyenler yakın oranda bulundu. Buna göre “Evet evlenirim” diyenler %37,5; “Hayır evlenmem” diyenlerin oranı ise %38,8 oldu. “Düşünmedim” diyenlerin oranı ise %23,7 oldu. Bölgelere göre bakıldığında “Evet” diyenlerin açık ara farkla “Hayır” diyenlere göre daha yüksek orana sahip olduğu bölgeler Ege %44,3 ve Marmara %41,1 oldu. “Hayır evlenmem” diyenler ise en yüksek Doğu Anadolu Bölgesi Hayır %68,5; Evet ,7 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Hayır %63,6; Evet ,6 bulundu. Kadınlar birlikte yaşamayı reddediyor Evlenmeden birlikte yaşamayı nasıl gördükleriyle ilgili öğrencilerin görüşleri incelendiğinde, öğrencilerin büyük çoğunluğunun bu durumu onaylamadıkları görüldü. Fakat kadınların erkeklere göre bu durumu şiddetle reddettikleri de ayrıca belirlendi. Ayrıca katılımcıların yaşları ilerledikçe bu durumu onaylayanların sayılarında belirgin bir artış olduğu görüldü. Evlenmeden çocuk sahibi olmayı onaylayıp onaylamadıkları sorulduğunda; %82,6 genç hayır derken, %7,5 evet dedi. “Fikrim yok” diyenlerin oranı %9,9 oldu. Evlenmeden çocuk sahibi olunabileceğini onaylayan gençlerin ,3 oranında Ege Bölgesinde, %9,3 oranla Marmara Bölgesinde bulunduğu görüldü. Akdeniz ve İç Anadolu %5’lerde en çok Doğu Anadolu %1,8 Bölgesi ile eşit oranda düşük iki bölge olan Güneydoğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesinde görüldü. %2,6. Eşlerin aileleri ile yaşamak “Evlendikten sonra ayrı bir ev açmak yerine eşimin ailesiyle yaşayabilirim” ifadesine katılım düzeyleri incelendiğinde; kesinlikle katılmayan ve katılmayanların toplamı %77,8 oldu. Kararsız olanlar ,4 olup bu duruma katılanlar %5,8’dir. Katılanların çoğu Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ikamet etmektedir. Krizler evlilik kararını etkiliyor “Krizler ekonomik, siyasal, salgın aile kurma kararınızı etkiler mi?” sorusu incelendiğinde; “Evet etkiler” diyenlerin oranı %59,4 oldu. “Hayır, etkilemez” diyenlerin oranı %23,1 olurken; düşünmediğini belirtenlerin oranı Yüzde 5 oldu. “Eşinizin çalışma durumuna bakış açınız nasıl olurdu?” sorusuna; %93,5 genç “evet çalışabilir” cevabını verirken; “Hayır” diyenler %2,6, “Hiç düşünmedim” diyenlerin oranı %3,9 oldu. “Evleneceğiniz kişiyle evlilik sözleşmesi imzalar mısınız?” sorusuna; %61,8 oranında katılımcı “Hayır” derken; “Evet” diyenlerin oranı ,8 oldu. “Düşünmedim” diyenlerin oranı %26,5 oldu. “Evlilik sizin için önemli midir?” sorusuna; %82,3 oranındaki genç “Evet” derken; ,7 oranında gencin yanıtı “Hayır” oldu. Evliliğin önemli olmadığını belirtenler bölge bazında incelendiğinde Ege Bölgesi yüksek oranda %22,1 yer alırken; ikinci sırada; Marmara ,3 sonra Akdeniz ,5 geldi. “Evet” diyenler en yüksek oranda Doğu Anadolu Bölgesinde görüldü. %91,6. Evlilik hayatı sevdiğiyle paylaşmak için önemli “Evlilik niçin önemlidir?” sorusuna katılımcıların verdiği yanıtlar ve oranları da şöyle oldu %89,2 – Hayatı sevdiğimle paylaşmak için %73,8 – Daha düzenli bir hayat için %50,8 - Neslin, soyun devamı için %37,5 – Dinimiz emrettiği için %31,1 – Rahat yaşamak için %30,4 – Güvenli yaşamak için %9,7 – Gelenek olduğu için Evlenmekten korkanların oranı %37,5 “Evlenmek sizi korkutuyor mu?” sorusuna; gençlerin yarısı %51,3 hayır derken, %37,5’i “evet” demiştir. Bunu hiç düşünmedim diyenler ,2’dir. Evlenmekten neden korktukları sorulduğunda verilen cevaplar ise şöyle oldu %29,1 – Sorumluluk almaktan korktuğum için Doğu Anadolu %25,4 – Gelecek hakkında iyimser olmadığım için Daha çok Ege Bölgesi %22,8 – Geçim sıkıntısına düşmekten korktuğum için Daha çok Güneydoğu Anadolu %21,6 – Evlenmeden önce yaptıklarımı yapamamaktan korktuğum için Güneydoğu Anadolu %6,9 – Cinsellik hakkında yeterli bilgiye sahip olmamak Daha çok Karadeniz Bölgesi “Anlaşamayan eşlerin boşanması uygun mu?” sorusuna; %87,4 genç uygun olduğunu belirtirken; %2,9 uygun bulmadı. Fikri olmayanların oranı %9,7 oldu. “Çocuğu olanların boşanması uygun mu?” sorusuna; %72,5 uygunluk belirtirken; ,1 uygun bulmadı. Fikri olmayanların oranı ,4 oldu. “Şiddet” boşanma sebebi olabilir düşüncesine katılım düzeyleri sorgulandığında; %83,5 oranında genç “Kesinlikle katılıyorum” derken; ,8’i “katılıyorum” yanıtı verdi. Daha önce başından evlilik geçmiş biriyle evlenir misiniz sorusuna; “evet” diyenlerin oranı %27,5; “hayır” diyenlerin oranı ise %30,7 oldu. %41,8 oranında “fikrim yok” denildi. “Bir imkân doğsa, sırf kendinize daha rahat gelecek sağlamak için yurt dışına yerleşmenize yardımcı olacak bir evlilik yapar mıydınız?” sorusuna “evet” diyenlerin oranı %43 olurken; “Hayır” diyenlerin oranı ise %34,1; “Fikrim yok” diyenlerin oranı %22,9 oldu. “Ailenizle ilişkinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunda sunulan düzeylere göre; %41,1 katılımcı “iyi” olduğunu belirtti. Çok iyi olduğunu belirtenler %35,9; “orta” diyenlerin oranı , “kötü” diyenlerin oranı %2,8; “çok kötü” diyenlerin oranı %1,2 olarak belirlendi. Katılımcılar, “Kendi kuracağınız ailede, kendi ailenizden farklı olacağını düşündüğünüz konular” konusunda da şu görüşleri verdi %53,9 – Eşler arası iletişim %45,6 – Ebeveyn ile çocuk ilişkisi %51,4 – Aile için rol ve görev dağılımı %27,8 – Çocuk eğitimi ve terbiyesi %21,1 – yakın akraba ve tanıdıklar ile ilişkiler Aile “güven” ifade ediyor “Aile sizin için ne ifade ediyor?” sorusunun karşılığı da tek kelime ile istendi. Bu kelimeler de şöyle oldu Güven ,9 Huzur ,8 Herşey %8,2 Mutluluk %7,2 Sevgi %6,1 Hayat %5,7 Birlik %5,1 Sorumluluk %2,8 Aile sizin açınızdan ne ifade ediyor? Ailenin öğrenciler açısından ne ifade ettiği anne/baba birlikteliği açısından incelendiğinde, anne/babası birlikte yaşayan öğrenciler için “mutluluk” olarak, anne/babasından ikisi ya da herhangi biri vefat edenler için “bağlılık” ve anne ve babası ayrı yaşayan/boşanan öğrenciler için ise “güven” olarak görüldü. Evdeki her türlü iş ortak yapılmalı Katılımcılara evde sorumluluk paylaşımı da soruldu. “Genel olarak eşler arasındaki sorumluluk paylaşımı konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna; çoğunlukla %67,8 oranında “Evdeki her türlü iş ortak yapılmalı” ifadesine katılım oldu. Neredeyse eşit oranda katılım gösterdikleri iki seçenek ise “Erkek ve kadının yapacağı işler farklıdır” ile “Kadın işlerle baş edemeyecek duruma geldiğinde erkek yardım eder” ifadeleri oldu. Bu durumda %30 oranındaki gencin, kadın ve erkek görev ve rollerinin farklı olduğunu düşündüğü sonucunu ortaya koydu. Sosyal medya kullanım alışkanlıkları da belirlendi Çalışmada katılımcıların sosyal medya alışkanlıklarına ilişkin de soru yöneltildi. “Sosyal medyaya günde kaç saat bağlanırsınız?” şeklindeki soruya verilen yanıtlar şöyle oldu %46,6’sı günde 1-3 saat, %28,7’si günde 4-6 saat, %6,9’u günde 7 saat ve üzeri bağlanmaktadır. Yani günde 4 saat ve üzeri bağlananlar %35,6’dır. Devamlı bağlı olduğunu bildirenler %6,5 1 saatten az kullananlar ,4 Sosyal medyayı daha çok günün hangi vaktinde kullandıkları sorulduğunda; %43,2’si gün içinde, %28’i hem gün içinde hem de kalkar kalkmaz ve yatmadan önce kullandığını bildirdi. Gece uyumadan önce bağlananlar ,9, sabah uyanır uyanmaz ve gece yatmadan önce bağlananların oranı ,1 oldu. “Sosyal medyada fotoğraf paylaşmadan önce filtre/makyaj uygular mısınız?” sorusuna katılımcıların %38,2’si uyguladığını, %61,8’i uygulamadığını belirtti. En çok yani birinci sırada kullandıkları sosyal medya uygulaması sorulduğunda; %64,5 oranında Instagram; ,4 Twitter; ,9 Youtube kullandıkları bulunmuştur. Facebook %1,6 bulundu. “Daha önce sosyal medyada tanıştığınız biriyle ilişkiniz oldu mu?” sorusuna %42,2’si oldu, %57,8’i olmadı olarak cevap verdi. Hayır diyenler en yüksek oranda Doğu Anadolu %71,4 ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde %70,7 olduğu belirlendi. Yalnızlık algısı da ölçüldü “Kendinizi ne sıklıkla yalnız hissedersiniz?” sorusuna; orta seviyede olan düzey olarak “bazen” diyenler %40,8 bulundu. Nadiren olduğunu %30’u belirtirken; sık sık yalnız hissettiğini bildirenler ; her zaman yalnız hissedenler %5,8 oldu. Öğrencilerin kendilerini ne düzeyde yalnız hissettikleri anne/baba birlikteliği açısından incelendiğinde, anne ve babası bir arada yaşayan öğrencilerin büyük çoğunluğunun bazen kendilerini yalnız hissettikleri belirlendi. Anne ve babası ayrı yaşayan/boşanmış öğrencilerin ise anne ve babası beraber yaşayan öğrencilere göre kendilerini daha çok yalnız hissettikleri tespit edildi. Yayınlanma Tarihi 27 Ekim 2020 Salı, 2100 Bu yazıya 0 yorum yapıldı. Anasayfa Yazarlar Özdemir Eş seçimi yaparken dikkat edilmesi gerekenler - 2 Yazının Giriş Tarihi 0630 Yazının Güncellenme Tarihi 0408 Bir yandan baktığımızda çok haklı bir kaygı. Çünkü insanlar her an değişebiliyor. Ama buna biz de dahiliz. Çevre bizi öyle bir şekillendiriyor ki olumlu ya da olumsuz, geçmişe dönüp baktığımızda bir dakika bu ben miymişim diyecek hale hakkında normal karşıladığımız bu durum eş adayımız için de geçerli tabii ki. Ama ben kimsenin geleceğinden, ileride nasıl bir insana dönüşeceğinden mesul değilim. Eş seçerken sorumlu olduğum kısım şu an nasıl biri olduğudur. Ötesini düşünmek benim şimdiye odaklanmama engel olacaktır. Şimdi evimiz için aldığımız çiçeğe geri dönelim. Diyelim ki çiçeğin bana hitap ettiğine karar verdim. Arkasından ikinci olarak bu çiçeğin bakımı nasıl oluyor, ne oranda neye ihtiyacı var? Sorularını cevaplamak geliyor. Evetgenel anlamda her çiçeğin havaya, suya, toprağa ve güneşe ihtiyacı var fakat bir bakıyorsunuz bazı çiçekler az suya ihtiyaç duyarken bazı çiçekler çok suya ihtiyaç duyuyor. Evlenirken dikkat etmemiz gereken ikinci husus da tam olarak budur. “Ya erkekler böyle, kadınlar zaten şöyle!” deyip karşımızdakini tanımadan beklentilerini bilmeden “zanlarımızla” hareket etmek ve seçim yapmak maalesef sonrasında büyük problemler yaşamamıza sebep olabilir. O zaman ben evliliğin ilk aşamasında “eşimin ya da eş adayımın ne oranda neye ihtiyacı var”ı keşfetmeye çalışmalıyım. Yine çiçeğe geri dönelim. Öğrendik ki çiçeğin şu oranda suya, toprağa, havaya, suya ihtiyacı varmış. Sonrasında soracağımız soru şu olmalı kendimize. “Ben çiçeğin bu ihtiyaçlarını karşılayabilecek miyim? Bu maddeye evlilik açısından baktığımızdaysa şöyle bir örnek verebiliriz. Mesela yemek yemeyi çok seven ama bir yumurta kırmayı bilmeyen hatta mutfak işlerinin tamamen kadına ait olduğunu düşünen bir erkekle yemek yemeyi sevmeyen yine yapmaktan da hoşlanmayan bir kadının evlenmesi çok abes olacaktır. Bazen çok basit gördüğümüz durumlar evlilik hayatını zehir edecek güçte olabilir. Evet ben de eşimin bütün ihtiyaçlarını karşılayamam, eşim de benim bütün ihtiyaçlarımı karşılayamaz. “İnsan olmamız bunun için yeterli bir bahanedir. Ama evlilik öncesinde karşılıklı olarak ihtiyaçlarımızın ve vazgeçemeyeceklerimizin farkında olmak daha sağlıklı ve daha bilinçli bir evlilik yapmamıza vesile olacaktır. -sadistik egilimleri olup olmadigi ayrintili sekilde rengine asiri bir egilimi varsa 1. maddenin dogru olabileceginden rahatlikla gozlu olmamalidir.bkz odishon sizi belli hususlara dikkat ederek seçtiğini düşünmediğiniz biri olması. bkz husus abicim husus boşanabilme ihtimalini düşünüp, bir de ortak çocuğunuz varsa, boşanma sonrasında sürebilecek ömür boyu diyaloglara karşı, iletişime geçebileceğiniz birini seçin, asla sinirli ve öfkeli birisiyle beraber olup, siniri nasıl olsa geçer diye beklemeyin mesela. çocuğun ilkokul döneminde, veli toplantısı, gösterisi, yaşgünü gibi çocukla ilgili ortak günlerde biraraya geleceğinizi de düşünüp, sinirleri alınmış, sakin, kaliteli kumaştan birini seçebilirsiniz. eskiyi unutamayıp, eskisini rahatsız edebileceğini, ve sizin de birgün eskisi olabileceğinizi düşünün evlilikte ne tür problem yaşamış olursa olsun, ayrıldıktan sonra, çocuğuna karşı sorumluluğun sadece"para " olmadığının, bunun yanında şevkat, sevgi ve iyi gününde yanında olabilecek biri mi karşınızda ki, ölçün, tartın, en yakın arkadaşlarınıza sorun, ailenize sorun, şimdi ki halini değil, çocuktan sonra en az 10 yıl sonraki hali nasıl olur diye tahlil etmesini isteyin. emin olun, etrafınızda sizi seven dostunuz, arkadaşınız varsa, aday eşinizi gösterince, hemen röntgenini çekiyorlar. teknoloji değişti dostlar. siz siz olun, evleneceğiniz kişinin, ayrıldıktan sonraki, sizi rahatsız etme, tehdit,hakaretbilumum yazılı mesaj ve mail tacizine uğrar mısınız? yoksa uğramayıp, saygı çerçevesinde devam eder mi? medenice, bir de bu gözden bakın ve baksınlar gibi kumaşı bozuk bir adamla uğraşmak zorunda kalmazsınız böylece yıllarca. bkz kötü şeyler hep en iyilerin başına gelir horlayıp horlamadığı, son derece önemli.. karşı cinsten olup olmadığına çok dikkat edilmeli. ülkemizde sorun olabiliyor. size bağımlı olmaması. eş seçerken aynı zamanda çocuklarınıza baba/anne seçtiğiniz gerçeğini unutmamak. ha evlenicem ama ondan çocuk mocuk yapmıcam diyorsanız bu kriteri silin, hatta benim bu entryi hiç okumasınız da olurmuş. "insan" olmasına dikkat edin. gönül istenmeyen bir şeye konmuş olabilir. aptal aşık modunda farkedemezsiniz, onun için dostlarınızın uyarılarını dikkate alın. genetik olarak sağlıklı bir yaşam vaadetmesi, kendi genine güvenmiyorsan iskandinavya taraflarından eş bulmak çok faideli. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. tramer ve km sorgusu ilk entry'e ithafen yazılmıştır, başlık başa kalmış. bir erkek birey olarak hanımefendilerin ruhsal problemleri olan, geçmişte ya da hala bazı nedenler sebebiyle ilaç tedavisi görmüş erkeklerden uzak durmaları gerektiği evlilik gibi bir durumum söz konusu olmadı ama güzel bir ilişkim vardı; değil sevgilimin kimsenin benimle bu yükü paylaşmasının adil olmayacağı kanaatine vardığım için ayrılma kararı insan sorunluysa "ben bunu adam ederim, düzeltirim" gibisinden düşüncelere hiç girişmeyin, sonra üzülen siz olursunuz. sapına bakılarak da ne kadar olgunlaştığı tespit edilebilir. eline alıp vurduğunda tok bir ses gelmelidir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

eş seçerken dikkat edilmesi gerekenler